İlk başlarda kahve ahşap varillerde deniz yoluyla taşınmıştır. Yüz yıllar sonra artık nakliyesi çuvallarla yapılmaya başlanmıştı. Geleneksel gemilerin depolarında istiflenmiş kahve haftalarca okyanusları aşmıştır. 25 yıl öncesine kadar ilk kahve çuvalları, ihraç malları ile doldurulmuş ve menşe ülkeye gelen konteynerlere konulmaya başlanmıştı. Konteynerin dünya çapında kabul görmüşlüğü ve buna istinaden oluşturulan nakliye altyapısı sayesinde bu tür deniz yolu nakliye uygulanmasına geçilmiştir.

Yaklaşık 10 yıldır kahve konteynerlerde dökme mal olarak nakil edilmektedir. Buna göre uygun terminoloji “Bulkerware” dir. Bu yeni nakil biçimiyle ilgili özel “Bulk” konteynerlerle, çatısındaki açıklıktan dökülerek doldurma işlemi ile tecrübeler kazanılmıştır. Aynı şekilde Inlett’e sahip ya da sahip olmayan polietilenden oluşan standart konteynerler de, “Bigbags” de denilmekte, kullanılmaktaydı.

Kutu içerisinde ambalajsız kahve ile ilgili elde edilen deneyimler olumluydu. Başta kalite, nem oranı, sıcaklık değişimi ve zarar görme oranı ile ilgili endişeler gerekçelendirilememiştir. Bu nakliye sistemi aynı zamanda ekonomik yararlar da sunmaktadır: Konteyner volümünden tam olarak yararlanma, daha ucuz uygulama ve çuvala gereksinim olmadığından masrafların düşmesi ve de çuvalların tasfiyesine gereksinim olmadığından, çevre kirliliğini indirgeme.